HABERLER

2012

2012-01-18
Anaokullarında Güvenlik, Güvenli Anaokulu ve Yuva, Kreşlerde Güvenlik Önlemleri

ANAOKULLARINDA GÜVENLİK VE RİSKLER Güvenlik, tüm kurumlarda olduğu gibi anaokulları için de önemli bir olgudur. Ancak, anaokulları yetişkinlerin yanısıra, doğası gereği okul öncesi çocukların yoğun olduğu bir kurum olduğu için, özellik arz eder. Okul öncesi çocuklar, öğrenme süreci içinde kullandıkları malzemeler, donanımlar, oyuncaklar ve bulundukları ortamdaki her varlıkla karşılıklı bir meydan okuma içindedirler. Öğrenme süreci içinde, karşılaştıkları canlı cansız tüm varlıklarla fiziksel ve zihinsel etkileşime geçerler. Bu sırada, biz yetişkinlerin beklemedikleri, tahmin edemedikleri durumların oluşmasına yol açabilirler. Ve bunun olma olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, olabilecek durumları önceden kestirerek, önlem almak, istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına engel olacaktır. Önlem alma faaliyetleri, şansa yer vermeyecek şekilde, belli bir sistem dahilinde, belli kriterler ve kontrol noktaları tespit edilerek yürütülmek zorundadır. Aksi halde, gözden kaçan ya da unutulan bir husus, tüm çabaları boşa çıkarabilir. İstatistiklere göre, anaokullarında meydana gelen kazaların büyük çoğunluğu, fiziksel yaralanmalar şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında, yangın, elektrik çarpması, zehirlenme, bulaşıcı hastalık, boğulma, gidiş gelişlerde meydana gelebilecek trafik kazaları, çocuk istismarı gibi diğer tehlikeler de mevcuttur. Bu riskler elbette anaokullarına özgü olmayıp, yaşadığımız her ortamda karşı karşıya olduğumuz tehlikelerdir. Tehlikelerden korunmak için çocukları anaokuluna göndermemek bir çözüm olmaz. Aksine, güvenlik koşullarını sağlayan bir anaokulu çocuklar için en güvenli ortam olacaktır, ve çocuklarınız yanısıra sizler de tehlike grupları ve önlemler konusunda bilgi sahibi olacak ve daha güvende olacaksınız. ANNE BABALARA DÜŞEN GÖREVLER Anaokulu çağına gelen çocuğunuzu, imkanlarınız ölçüsünde, mutlaka bir eğitim kurumuna kaydettiriniz. Okulunuzu seçerken, eğitim koşulları yanısıra, güvenlik, sağlık ve hijyen konusunda gerekli önlemler alınmış mı, emin olun. Size, bu konuda güvenlik sertifikası vb bir belge sunulabiliyorsa, tercih sebebi olacaktır. Sunulan belgenin akredite bir kuruluştan olmasına özen gösterin, aksi takdirde belgenin güvenilirliği soru işareti olacaktır. OKULLARA DÜŞEN GÖREVLER Okulunuzda, yasa gereği zaten bir takım güvenlik önlemlerini almış bulunuyorsunuz. Ancak, konu çocuk olduğunda, olası tehlikelerin nasıl da çoğaldığını çok iyi biliyorsunuz. İşte bu tehlikeleri en aza indirerek, içiniz rahat bir şekilde eğitime odaklanmak ve çocukların gelişimlerini keyifle izlemek sizin elinizde. Yetkin bir kurumla hemen irtibata geçerek, kurumunuzda güvenlik açıkları ile ilgili ön inceleme yaptırınız. Tespit edilen güvenlik açıkları ile ilgili önlemleri alarak, olası tehlikeleri en aza indiriniz. Kaliteli bir eğitim için okulunuzu tercih eden aileye sunabileceğiniz bir güvenlik sertifikası onların da için rahatlatacaktır. PETİ OLARAK BİZ NE YAPIYORUZ? Çocuk sağlığı, bir anne baba olarak bizim için de ilk sırada gelen, olmazsa olmaz bir olgudur. Bu konuda, gerek yasalar ve mevzuatlar çeçevesinde, gerek firma olarak insiyatif alarak zorunlu olmadığımız konularda da çocuk sağlığı ve güvenliği konusunda şüphe bulunmayan ürünlerin satışını yapmaktayız. Anaokulları için ürettiğimiz, eğitici oyuncaklar, mobilya, donanım, bahçe oyuncakları v.b. malzemeler, çocuk sağlığı önde tutularak, gerek fiziksel gerek kimyasal özellikleri bakımından sağlığa son derece uygun ürünlerdir. TSE den aldığımız oyuncak güvenliğine yönelik laboratuvar test raporları da bunları doğrulamaktadır.


2012-01-07
ÇİZGİ FİLMLER VE OYUNCAKLARDA CE

OYUNCAKLARDAKİ POTANSİYEL FİZİKSEL TEHDİTLER Oyuncaklarda, çocuk sağlığı ve güvenliğini güvence altına alan CE işareti uygulanmaktadır. CE işareti bulunduran oyuncaklar, fiziksel, kimyasal, yanabilirlik testleri gibi bir dizi laboratuvar testlerinden geçirilerek, ve ambalajındaki tüketiciyi uyaran-bilgilendiren açıklama ve işaretlerin mevcut olup olmaması yönünden kriterleri sağlamış oyuncaklardır. Bu kriterleri sağlamayan oyuncaklar CE işareti kullanamaz, dolayısıyla satılamaz. Bu düzenleme, bütün Avrupa ve Türkiye'de uygulanmaktadır. Oyuncaklarda bazı sivri köşeler veya keskin kenarların bulunması, çocuğun cildinde kesiklere neden olabilir. Ya da, oyuncağın yapımında kullanılan plastikler ve boyalar, çocukların gelişimine zararlı kimyasallar içerebilir. Veya, oyuncak, aleve maruz kaldığında kolayca tutuşabilen bir malzemeden yapılmış olabilir, bunun sonucu olarak, örneğin bir doğum günü kutlamasında, kolayca yangın çkmasına ve çocukların zarar görmesine neden olabilir. Oyuncağın bulunduğu torbanın üzerinde uyarıcı bir yazı yoksa, ebeveyn torbayı çocuktan uzaklaştırmayı unutabilir ve çocuk torbayı oyun amaçlı kafasına geçirerek, havasız kalabilir. İşte CE işareti ile çocuklar, bu ve benzeri, zararlı olasılıklardan korunmuş olurlar. Buradan da anlaşıldığı gibi, CE işareti ile ilgili düzenlemeler, çocuklarımızı ancak fiziksel olarak görebilecekleri zararlardan korumaya yönelik olarak hazırlanmıştır. RUH SAĞLIĞI YÖNÜNDEN... Oysa, işin bir de ruh sağlığı boyutu vardır. Bilindiği gibi, ruh ve sinir hastalıkları tıpta ayrı bir ihtisas alanı ve disiplindir. Dolaysıyla, çocuk sağlığı söz konusu olduğunda, sadece fiziksel değil ruh sağlığı boyutu da aynı derecede önemlidir. Bugün, hayatın hızlı temposu içinde, çocukların ebeveyn denetimi ve kontrolü altında geçirebildikleri süre oldukça kısalmıştır. Bu da, çocukların sosyal açıdan daha çok, aile dışı faktörlerden beslenmesi sonucunu doğurmaktadır. Burada da ilk sırada gelen faktörlerden başlıcaları TV ve bilgisayarlardır. Burada bir parantez açmakta yarar var: Gerçi aile denetiminin etkin kılındığını varsaysak bile, bu konuda uzman olmayan ebeveyn, her ne kadar sonsuz iyi niyetli olsa bile, bilgi eksiklikleri yüzünden , çocukların ruh dünyasında maalesef kalıcı ve olumsuz izler bırakabilmektedirler. Dönelim konumuza: Çocuklarımızın, oldukça uzun zamanlarını birlikte geçirdikleri (maalsesef kontrolsüz bir şekilde) TV lerde yer alan çizgi filimlerin çoğunun, şiddet başta olmak üzere, bir çok zararlı ögeleri yoğun olarak içerdiği herkesin hemfikir olduğu bir gerçektir. DENETİM VE KONTROL Sigara satışında, oyuncak satışında, çocukların sağlığı böylesine önemsenirken ve satış şartları buna göre düzenlenirken, çizgi filmlerin böylesine denetimsiz olması inanılacak gibi değildir. Amerika ve Avrupa'daki üniversitelerde yapılan araştırmalarda, uzun TV izleme süresinin çocuk psikolojisi ve sosyal gelişimi üzerinde zararlı etkilerinin olduğu defalarca yayımlanmışken, araştırma sonuçları doğrultusunda adımlar atılmaması, ya da yetersiz adımlar atılması çocukların ruhsal sağlığı üzerindeki zararlı etkinin devam etmesini doğurmaktadır. Çizgi filmlerin hedef kitlesi çocuklar olduğuna göre, çocukların psikolijisini etkilediği(diğer herşey gibi) bir gerçek olduğuna göre, gıdada, oyuncakta, tütün ve alkollü ürünlerin satışında izlenen yöntem, yani satış engeli, yani yayın engeli en doğru çözümdür. Çünkü çocuklar maalesef kendileri için neyin zararlı ya da yararlı olacağına kendi başlarına karar verebilecek durumda değillerdir. Dolayısıyla hangi çizgi filmi izleyeceklerine, fayda-zarar analizi yaparak karar vermeleri de mümkün değildir. Bir kere yayınlandıktan sonra, onları izlemekten alıkoyacak bir engel de maalesef bulunmamaktadır. Biz yetişkinlere düşen görev, onların aynı fiziksel sağlıklarını ve gelişimlerini koruduğumuz gibi, ruhsal sağlıklarını da korumaktır. Bunun için de Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonuyla oluşturulacak bir komisyon kriterler belirlemelidir. Daha sonra TSE ya da Talim Terbiye kurulu içinde bir birimin, çizgi filmleri inceleyerek, bir tür yayın izni ile yayınlanması önemli bir katkı sağlar. Buna bir sansür gözü ile bakmak son derece yanlış olur. Çünkü, aynı gıda örneğinde ya da oyuncaklarda olduğu gibi, zararlı bir ürünün satışına(burada yayınına) izin verildiğinde, bunun tüketici özdenetimiyle tüketilmesinin beklenmesi, çok yüksek ihtimalle tüketilmesine, ve zararın doğmasına sebep olacaktır. Peti Mobilya ve Oyuncak Salim KISA İnş. Müh.,ODTÜ


2012-11-04
YENİ EĞİTİM DÖNEMİ KUTLAMASI ...

2012 - 2013 eğitim dönemi başlamışken, öğretmenlerimizin enerji ve moral depolamaya ihtiyacı vardı. Biz de güzel bir pazar sabahı brunch etkinliği düzenleyerek, bunu yerine getirmek istedik.

Güzel bir havada gerçekleşen brunch etkinliğine bağımsız anaokulları ve özel okullardan öğretmenlerimiz katıldı. Keyifli bir ortamda en çok akılda kalanlar, özel demliklerde sunulan çay eşliğinde yapılan sohbetler, açık havada yürüyüş, ve oyun parkında çocukların geçirdiği neşeli dakikalardı.

Katılarak bize onur veren tüm öğretmenlerimize teşekkür ederiz.

Önümüzdeki brunch etkinliğini şimdiden sabırsızlıkla bekliyoruz...


2012-06-04
Okul Öncesi Eğitimde Okullaşma Artacak ...

9. Kalkınma Planı ve Hükümet Programında, 48-72 aylık çağ nüfusunun okullaşması hedefine ulaşabilmek için 2014 yılı sonuna kadar resmî anaokulu sayısı 2 bin 402'ye, derslik sayısı ise 12 bin 10'a çıkarılacak. Böylelikle toplam derslik sayısı 45 bin 407 olacak. Okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması kapsamında, toplumsal farkındalık düzeyini yükseltmek için geniş kapsamlı tanıtım faaliyetleri ve projeler yürütülecek. Okullaşmanın düşük olduğu bölgelere de öncelik verilerek, yüz yüze annebaba bilgilendirmeleri yapılacak. Okul öncesi eğitimde, eğitim personelinin nitelik ve niceliğine de önem atfeden Bakanlık, bu doğrultuda alan mezunlarına öncelik verecek. Öğretmen ihtiyacının alan mezunlarından karşılanamaması durumunda sözleşmeli ve ücretli öğretmenler sisteme dâhil edilecek. Bakanlık, okul öncesi eğitim kurumlarında özel eğitim gerektiren çocukların eğitimi için ise rehber öğretmen istihdam edilmesine ilişkin gerekli düzenlemeleri yapacak. Kaynak: Bugün Gazetesi


2012-02-01
MOBİLYA ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Ahşap Mobilya Alırken, yanılmamanız için... Bilindiği gibi ahşap doğal bir malzemedir. Mobilya üretiminde kullanılan ahşapların bir kısmı doğal halinde kullanılırken(ki bunlara masif denmektedir), bir kısmı da bazı endüstriyel işlemlerden geçirilerek kullanılır(bunlar da sunta, suntalam, mdf, mdflam, kontraplak v.b. kompozit malzemelerdir.). Mobilyaların tasarımları yapılırken, işlevi yanısıra işte bu malzeme seçimi de, sonucu hem görsel hem de sağlamlık ve dayanıklılık yönünden etkileyen dikkat edilmesi gereken en önemli konudur. Bununla da kalmayıp, mobilyalarda kullanılan ahşap parçaların birbirlerine nasıl ve hangi bağlantı yöntemiyle ve bağlantı elemanları ile bağlanacağı da, hem bütünde hem de detayda dikkat edilmesi gereken önemli bir husustur. Çünkü , bu da sağlamlık ve dayanıklılığı doğrudan etkiler. Kullanılan ahşabın bazısı boya ya da vernik ile kaplanması gerekir. Bu da ahşap yüzeyinin boyanmaya hazır hale getirilmesi ve astarlanması gibi bir dizi işlem gerektirir. Bazı mobilyalarda ise sünger ve tekstil kombinasyonlarına yer verilmesi gerekmektedir. Burada da yine seçilen sünger kalitesi ve kumaş kalitesi, hem kullanım sırasında kolaylık noktasında hem de sağlamlık ve dayanıklılık noktasında önemlidir. Bütün bunlardan sonra, iş seçilen malzemelerin satın alınmasına geldiğinde, ürünlerin kalite seviyesi de takdir edersiniz ki, yapılacak ürünün kalitesini yine doğrudan etkileyen faktörlerdir. Ayrıca satın alınan ürünlerin kullanılıncaya kadar geçen süre zarfında depolama koşulları da malzemelerin performansını doğrudan etkiler. Örneğin, belirli ısı aralığında muhafaza edilmeyen su bazlı boyalar, bozularak sonucu doğrudan etkiler. Ya da tozlu ortamlarda saklanan kumaşlar, çabucak yırtılarak kullanılmaz hale gelir. Bu örnekler çoğaltılabilir. İşte bütün bu süreçlerin herhangi bir tanesindeki hata ürün kalitesini doğrudan etkileyeceği gibi, doğru ve usta bir işçilik ile yapılmamış, yeni ve bakımlı makineler ile yapılmamış ürünler de yine beklediğiniz kaliteyi yakalayamaz. Görüldüğü gibi, güzel görünümlü, sağlam, dayanıklı ve sağlıklı bir mobilya üretilmesi için asgari uyulması gereken kurallar oldukça detaylı ve birikim gerektirmektedir. Bütün bunları yerine getirirken de üretim ortamındaki (üretim, ambalaj, sevkiyat v.b.) verimlilik de fiyatı etkiler. Yani, yukarıdaki bütün koşulları yerine getirirken, zaman, fire, enerji tüketimi v.b. konulara dikkat edilmezse, ortaya çıkacak ürün oldukça pahalı olur, ve bu da alıcının tercih etmeyeceği bir durumdur. Bunun için mobilya alırken, satın aldığınız firmanın kurumsallığı yanısıra, konusunda deneyimli ve uzmanlaşmış olması da dikkat edeceğiniz en önemli husustur. Kurumsal ama deneyimsiz bir firma unutmayın ki acemiliğini sizde çıkaracaktır; ya da tersi, deneyimli ama, kurumsal olmayan bir firma da size sevkiyat, ödeme ve satış sonrası hizmet konularında sorun yaşatabilecektir. Ürün kalitesi konusunda ikna olduysanız ve bunu da referanslarla destekleyebiliyorsanız, fiyatının düşük ya da yüksek olması ikinci derecede önemlidir. Elbette, kurumsal ve üretimde verimliliği yakalamış bir firma size cazip fiyatlı ürünler de sunabilir. Bunlar da kaçırılmaması gereken fırsatlar olarak görülmelidir. Salim KISA İnş Müh, ODTÜ


1000 LERCE ÇEŞİT

DAHA VAR...

2012-08-25
4+4+4 Sağlık Raporu Devlet Hastanesinden ...

Bilindiği üzere 2012-2013 eğitim öğretim döneminde, 60-72 ay arası çocuklarımızın zorunlu eğitim kapsamına alınacağı duyurulmuştu. Gelen ikazlar üzerine alınan yeni karara göre 60-66 ay arası çocukların 1 nci sınıfa başlaması velilerin inisiyatifine bırakılmıştı. 66-72 ay arası çocukların ise aksini belirten bir sağlık raporu olmaması halinde zorunlu eğitim kapsamında 1nci sınıflara başlaması gerektiği ilan edildi. Bu kez, sağlık raporu ile ilgili tartışmalar gündeme oturdu.

Son açıklamalara göre, ilkokula başlamak için bedeni veya zihni gelişimi yeterli olmadığı düşünülen 66 ay ve üzeri çocuklara verilecek tıbbi tanılı raporun, sadece üniversite ve devlet hastanelerinde görevli çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları tarafından düzenleneceği belirtildi. Özel hastane ve muayenehane ile diğer sağlık kuruluşlarından alınan raporların MEB tarafından kabul edilmeyeceği vurgulandı


2012-02-04
TEMEL EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ...

Milli Eğitim Bakanlığı, bakanlık birimlerinde revizyona giderek, genel müdürlükleri ve bağlı birimleri yeniden yapılandırdı. İlköğretim Genel Müdürülüğü ve Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürlüğü aynı çatı altında birleştirilerek, Temel Eğitim Genel Müdürlüğü olarak faalyetlerine devam edecek. Temel Eğitim Genel Müdürlüğüne, Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürlüğü görevini yürütmekte olan Sayın Funda Kocabıyık getiridi.


2012-07-15
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ ...

Mersin Otelinde yapılan çalıştaya Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Grup Başkanı Dr. Süleyman Yiğittir, Vali Yardımcısı Orhan Eyövge, İl MEM Hasan Gül, M.Ü. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğba Yanpar, UNICEF Proje Sorumlusu Özen Karaca katıldı.

Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Grup Başkanı Dr. Süleyman Yiğittir, 12 yıllık zorunlu eğitimde okul öncesinin öneminin artırıldığını ifade etti. Yiğittir, zorunlu eğitim kapsamında 3 bin 500 ana okuluna ihtiyaç duyulduğunu,söyledi.

Mersin'in 10 pilot ilden biri olduğunu söyleyen UNICEF sorumlusu Karaca da, erken çocukluk eğitiminin öneminden bahsederek, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması çalışmaları hakkında bilgi verdi.


2012-06-09
4+4+4 1.nci SINIF DONANIM SETİ ÇIKTI ...

Bilindiği üzere, 4+4+4 eğitim sistemine geçişle birlikte yeni kayıt yaptıracak 60-66 aylık çocuklar için yeni sınıfların oluşturulması ihtiyacı ortaya çıktı.

Bu ihtiyaca cevap vermek üzere Peti, donanım listesini oluşturarak piyasaya sürmüş bulunuyor. Donanım listesinin oluşturulmasında mobilyalar, çocukların yaş gruplarına uygun ergonomide tasarlandı. Ayrıca ilköğretim sınıf düzeni ile anasınıfı arasında bir geçiş süreci olacağı gerçeğinden hareketle, bu iki sistem arasında bir sınıf düzeni oluşturuldu. Masa ve sandalyeler buna göre tasarlandı. Buna göre masalar, 2 li sıra sistemi gibi kullanılabileceği gibi, gurup çalışmaları için birleştirilerek de kullanılabiliyor.

Öğretmenin, oyunla birlikte eğitim vereceği durumu göz önünde tutularak, öğretmen için gereken materyal ve öğretmen dolapları, donanım setinin içine dahil edildi. Set içeriği sınıf mevcuduna göre ayarlanabilmekte. 20 çocuktan 40 çocuğa kadar sınıflar için ayrı donanım listeleri mevcuttur.


2012-06-03
66 aylık çocukların okul kaydı otomatik olarak yapılacak...

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 12 yıl kademeli eğitim konusunda velileri uyardı. Dinçer, ilköğretimde 66 aylık çocukların okul kaydının otomatik olarak yapılacağını, bunun veli rızasına bırakılmayacağını söyledi.


2012-06-21
40.000 ÖĞRETMEN KADROSU TAMAM !

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Dinçer'in müjdesini verdiği 40.000 yeni öğretmen kadrosu ile ilgili gelişmeler merakla bekleniyordu. Mecliste bugün oylamaya sunulan torba teklif içerisinde yer alan 40.000 öğretmen atamasıyla ilgili madde de kbaul edildi. Buna göre, 2012 yılı içinde merkezi yönetim bütçesinde yer almamasına rağmen 40.000 boş öğretmen kadrosuna atama yapılabilecek. 21-06-2012 -Ankara


Peti Oyuncak, egitici oyuncaklar, cocuk oyuncaklari, ahsap oyuncaklar, anaokulu mobilyalari, anaokulu dizayn, tasarim, anaokulu kurulum, kres ac
Okul yonetim, danismanlik, personeli, tanitim, reklam, dijital pazarlama, yazilim, tasarim, proje, eleman, ogretmen, danisman

Peti, Forum Uluslararası Tic. ve Danışmanlık Ltd. Şti. tescilli markasıdır.

Her Hakkı Saklıdır. © 2013 www.peti.com.tr

  Bu site Bando AJANS tarafindan hazirlanmistir. 2013